öncelikle şunu söyleyeyim: öldüm. evet, öldüm ve yeniden doğdum. gözyaşlarım iyileştirici özellikte değil ama yıkamamakta ısrar ettiğim, ona değen sağ elim mucizeler yaratmaya muktedir oldu. sahneye çıktığı an ertesi günkü ales aklımdan silinmişti, öyle ki bugün sınava bile girmedim ve bu zerre umurumda olmadı. annemin de umurunda olmadı bilmeden, zira sınavın olduğunu unutmuş. eve döndüğümde o elimle ona dokundum, sanırım bu yüzden.
kitle çok güzeldi, bilinçli bir kitleydi. biraz kıskandım aslında, çünkü o bana ait olmalıydı. benim için hala öyle ama ucundan kıyısından paylaşmayı öğrenmem lazım sanırım.
en güzel dansımı onun şarkılarıyla yaptım ki bu benim için çok önemli bir şey. tamamen teslim ettim kendimi ona, en iyisini sen bilirsin dedim ve dediğimde haklı çıktım. dans etmek için doğmadım, ben ona ayak uydurmak için doğdum. saçmalıyorum, farkındayım ama ona olan sevgim benim için saçma. meyveleri de böyle; buna engel olamam.
konser bitti, kahretsin o şarkıyı söylemeyecek dedim ve sinirlenip mekanı terk etmeye kalktım. sonra eski yerime sürüklendim birden, kafamı sahneye çevirdim ve söylemeye başladı. cennetlikmiş yerim, ben o gün bunu anladım.
her saniyesi güzeldi, her şeyiyle güzeldi. sadece tek eksiklik vardı; o da tacim. umarım bana kızgın değilsindir, çünkü görseydim o mesajı yanımdan bir saniye bile ayırmazdım seni. sen bunu bil, tam olsun.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder